Willy Bang Kaup
Vahit Türk
Türklük Biliminin üniversitelerde bir bilim alanı olarak yer alması 19. yüzyılın sonlarına doğru gerçekleşmiştir. Daha eski tarihlerde de Türklerle ilgili bazı araştırma ve incelemeler yapılmış, ancak akademik bir anlayışla ve bilim disiplini olarak üniversitelere girmesi belirtilen zamanda olmuştur. Bu alanda bilim adamlarını heyecanlandıran önemli gelişmeler ise Türk kültürünün ve Türklük Biliminin temel kaynakları diyebileceğimiz değerli eserlerin peş peşe ortaya çıkarılmasıdır. O güne kadar hiç karşılaşılmamış bir alfabeyle yazılmış metinler içeren birtakım taşların bulunması, binlerce Uygur metninin keşfedilmesi, Kutadgu Bilig’in, Divanü Lügati’t-Türk’ün ortaya çıkarılması bu cümleden sayılabilir. Bu belirtilenlerin her biri hem bütün olarak insanlık tarihi için hem bölge halklarının kültür tarihi için özellikle de Türk dili, kültürü, edebiyatı ve tarihi için paha biçilmez değerdedir.
Çağdaş Türklük Biliminin kurucusu olarak adlandırılan Radloff bir yandan Türk toplulukları arasında dolaşıp derleme çalışmaları yaparken diğer yandan da Türklüğün eski kaynakları üzerinde bitmek tükenmek bilmez bir enerjiyle çalışmaktadır. Danimarkalı Thomsen’in engin bilgisiyle Türklük Bilimiyle buluşmuş olması hem bu büyük bilgini ölümsüzleştirmiş hem de bu alan için büyük bir talih olmuştur. Çok çeşitli sebeplerle Avrupalı ve Rus bilim adamları için gözde bir alan durumuna gelen Türklük Bilimi, Alman bilim dünyasında da çok ilgi gören bir alandır. Almanya’daki üniversitelerde Şarkiyat çalışmaları içerisinde yürütülmekte olan Türklük Bilimi araştırmaları gün geçtikçe rağbet görmekte ve bağımsız bir alan olma kimliğini kazanma yolunda ilerlemektedir. Willy Bang Kaup da bu ortamda ilk girdiği bilim alanını bırakıp Türklük Bilimi çalışmalarına yönelmiş ve Almanya’nın Karl Foy’dan sonraki ikinci Türklük Bilimi profesörü olmuştur.