AHMET ZEKİ VELİDİ TOGAN
Ahmet Zeki Velidî Togan, 10 Aralık 1890 tarihinde Başkurdistan’da, İsterlitamak’a bağlı
Küzen köyünde, varlıklı ve kültürlü bir ailede doğdu. Babası Ahmedşah, annesi Ümmülhayat
Hanımdır. Ailesi anlaşıldığı kadarıyla hocazadelerdendi. Aile muhitini daha ziyade mollalar
zümresi oluşturuyordu. Annesinden Farsça, babasından ise Arapça öğrendi. Babası
Ahmetşah, Küzen’de 150-200 kadar talebesi olan bir medrese yönetiyordu. Dayısı
Habibneccar ise Ütek’te 300’ün üzerinde talebesi olan başka bir medresenin sahibiydi.
Söylendiğine göre, her ikisi de ders verdikleri gençleri kendi imkânlarıyla okutan, varlıklı ve
hayırsever insanlardı. Babasının teşviki ile Rusça öğrendi. Hatıratında belirttiği üzere erken
yaşta bu üç dili öğrenmiş olması, onun bilim yolculuğunda önemli avantajlarından biri
olmuştur.
Büyük amcası Veli Molla’dan Edige, Cirence, İsaoğlu Emet gibi destanları öğrenen Togan, tarihe ilgi duymaya başladı. Dayısı Habip Neccar’ın medresesinde eğitim aldı. Onun liberal dini yaklaşımları, bağımsız şahsiyetinin gelişmesinde etkili oldu. Yine dayısının yönlendirmesiyle biyografi ve tarih kitaplarını okumayı bu dönemde sevdi. Habip Neccar, Kazanlı meşhur âlim Şehâbeddin Mercânî’nin talebelerindendi. Ahmet Cevdet Paşa’nın meşhur eseri Tarih-i Cevdet’i başta olmak üzere tarihle ilişkili ciddi okumalar yapan biriydi.
Togan o dönemde, özellikle İstanbul’dan gelen eserleri takip etti. O sadece Jön Türk yazarları değil, yenilik vadeden tüm yaklaşımları okudu. Bir süre sonra babasının kendisini evlendirip köyünde imam (molla) yapma arzusunu öğrenmesi üzerine tabiri caizse “evden kaçarak Kazan’a gitti. Kafasındaki sorulara cevabı, zamanın kültür merkezi olan Kazan’da bulabileceğini düşündü. Parasızlıktan sığındığı Kasımiye Medresesinde eğitimini tamamladı. Medrese eğitimi sürecinde yine İsmail Gaspıralı başta olmak üzere cedid hareketinin gazete ve dergilerini takip etti. Kazan’da dönemin meşhur bilginlerinden, Sagay Türkü Prof. N. F. Katanov ve Çuvaş Türkü N. Aşmarin ile tanıştı. Böylece Togan, Kazan’daki Şarkiyatçılar muhitine girdi. Bir taraftan da Rus nihilist ve inkılâpçı fikirlerle ilgili kitaplar okudu. Özellikle
Katanov, onun hayatında etkili bir yol gösterici olarak büyük rol oynadı. 1910 kış ders yılında Kasimiye Medresesine “Türk Tarihi ve Arap Edebiyatı Tarihi Muallimi” olarak tayin edildi.
Togan, gençlik yıllarında eleştirel aklının ona sunduğu perspektifler çerçevesinde gerçeği ararken, çevresi başta olmak üzere gördüğü tutucu dindarlığın nasıl bir cehalet ortamına neden olduğunu anladı. Bu sebepten mezheplerin üstünde, gerçek ve saf bir İslam anlayışının olduğunu savundu. Bu süreçte sadece Dozy, Renan, R. Draper ya da Schopnhaure’ı okumadı. Aynı zamanda İbn Teymiye, İbn Kayyım gibi selefi, Muhammet Abdu ve Ferit Vecdi gibi reformistler yanında, gelenek içinde derinleştirerek Gazali’den İbni Rüşt’e, Biruni’ye kadar pek çok İslam aliminin eserlerini okuyarak tetkik etti. Bu yıllarda geleneksel Müslümanlığa ve özellikle de tasavvufa karşı olumsuz bir bakış edindi.
Togan, büyük bir bilme ve öğrenme iştahına sahipti. Onun, dinî konulardaki merakı ve arayışı üzerine okuduğu El-Biruni’nin el-Âsâr el-Bâqiye ismiyle tanınan kitabına ulaşım süreci, buna bir örnek sayılabilir. Kendi fikirlerini kritik etmek için din âlimi Mansur Efendinin tavsiyesi ve Katanov’un yardımı ile kitaba ulaştı. Leipzig’de basılan bu Arapça kitabın giriş kısmında, Biruni’nin hayatı ve eserleri hakkında bilgi verilen 30-40 sayfalık mukaddime Almancaydı. Bu durumda, eserin Arapça kısmını okuduktan sonra, Almanca kısmını da okumak için Almanca öğrenmeye başladı.
Zamanla tanıdığı Başkurt tarihçisi Murad Remzi’nin yazdıklarından etkilendi. Böylece Tatar tarihini aşarak Türk kavimlerinin tarihiyle derinden ilgilendi. İlk eseri olan Türk ve Tatar Tarihikitabını 1912’de yayınladı. Bunun üzerine Rusya’dan Katanov ve Barthold, Türkiye’den Yusuf Akçura, Macaristan’dan Arminus Vambery kendisini takdir eden yazılar yazdılar. Ufa, Kazan, Petersburg, Türkistan, Azerbaycan, Türkiye ve Macaristan’daki şarkiyatçı âlimler tarafından kitabı takdir edildi. Bu vesileyle 1913’te Kazan Üniversitesinin Tarih ve Arkeoloji Cemiyeti tarafından kendisine fahri bir diploma verilerek, cemiyete üye olarak kabul edildi. Geniş bir okuma yelpazesi olan Togan, bu çerçevede Barthold’un Türkistan tarihi hakkında yazdıklarını, Karamzin ve Solovyev’in Rus tarihine ait kitaplarını, Fransız Léon Cahun’un ve İngiliz tarihçisi Henry Howorth’ın Türk ve Moğol tarihi hakkındaki eserlerini okudu.
Yazının devamı için bakınız: https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/ahmet- zeki-velidi-togan-1890-1970/