Türk Mitoloji Atlası: Bartu Bölükbaşı Röportajı
Birçok insanın mitolojiye ilgisi var. Fakat Türk mitolojisi hem çok az biliniyor, hem de kaynaklar yetersiz. İşte tam da böyle bir kuraklığın ortasında karşımıza Bartu Bölükbaşı çıkıyor ve bu açığı kapatmak için müthiş çizimleriyle renklendirdiği Türk Mitoloji Atlası’nı sunuyor. Üstelik sadece Türk mitolojisindeki karakterleri tasvir etmekle kalmıyor, aynı zamanda Türk mitolojisine dair detaylı bilgi derlemesiyle, herkesin anlayabileceği dilde bir eser ortaya çıkarıyor.
– Bartu öncelikle seni biraz tanıyabilir miyiz?
Elbette, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi / Çizgi Film-Animasyon bölümünden mezunum. Yaptığım işi tek bir meslekle ifade etmek zor, bu yüzden şöyle söyleyeyim; illüstratör ve araştırmacı yazarım. Genel olarak Türk tarihi ve mitolojisi alanında çalışıyorum. Şu ana dek yayınlanan işlerim arasında, Ahmet Ümit’in “Elveda Güzel Vatanım” romanının çizgi roman uyarlaması, kendi mitolojik serim olan Gesar adı altında bir çizgi romanım, bir fantastik romanım, bir de son dönemde adımın duyulmasını sağlayan Türk Mitolojisi Atlası bulunuyor. Bir yandan kendi projelerimi hayata geçirirken bir yandan da yurt içi ve yurt dışında freelance olarak çizerlik yapıyorum.
– Çizmeye nasıl başladın? Mitoloji konusundan önce neler çiziyordun?
Genelde çizerler bu soruya cevap vermekte zorlanırlar, çünkü çizerlik kariyerleri hatırlayamayacakları kadar küçük yaşlara dek uzanır. İki ebeveynim de doktor olduğu için okul öncesi dönemim genellikle ailemin çalıştığı üniversite hastanesinin kreşinde geçmişti. Kreş görevlileri daha o dönemlerde bile diğer çocuklarla oyun oynamaktan ziyade resim yapmayı tercih ettiğimden bahsetmişler. Ben bu dönemi hatırlamıyorum elbette, ama sekiz yaşından itibaren çocukluk anılarım hala taze.
Büyük bir şans eseri kültürel arka planı oldukça zengin bir aileye doğdum. O tarihlerde tahminimce yaklaşık beş bin kitaplık bir kütüphanemiz olmalıydı. Bu kitapların çoğu babamın ilgi alanını oluşturan mitoloji, arkeoloji, siyasi tarih, botanik, dünya klasikleri ve özel olarak da dinler tarihi ile doluydu. Hatırladığım kadarıyla çizmeye ilk kez burada bulduğum resimli antik Yunan ve Roma tarihi atlaslarını taklit ederek başladım. Birbirinden renkli miğferlere sahip Hoplitler, demir silindirlerle kaplı Roma lejyonerleri ve pos bıyıklı Galyalılar beni hayli etkilemişti. Sonrasında hayatımda baştan sona okuduğum ilk mitoloji kitabı olan Michael Köhlmeier’e ait Tanrıların Masalları’yla karşılaştım ve devamı geldi diyebilirim.
Devamı… https://arkeofili.com/turk-mitoloji-atlasi-bartu-bolukbasi-roportaji/